Uzmanından öneriler: Parkinson hastaları nasıl beslenmeli?

Parkinson Hastalığı ve Belirtileri

Dünya genelinde 10 milyon, ülkemizde ise 150 bin kişi Parkinson hastalığına sahiptir. Parkinson hastalığı, beyindeki hareketlerden sorumlu hücrelerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Bu hücreler dopamin adı verilen bir kimyasal madde salgılar. Dopamin eksikliği, hareket ve duruş fonksiyonlarını etkileyerek Parkinson belirtilerine yol açar. Hastalığın temel belirtileri arasında hareketlerde yavaşlama, titreme ve hareket yeteneğinde azalma bulunmaktadır. Bu belirtiler, hastalığın seyrine ve şiddetine göre değişkenlik gösterebilir.

Parkinson Cinsiyet Bakımından Nasıl Değişir?

Yapılan araştırmalar, Parkinson hastalığının erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görüldüğünü ortaya koymaktadır. Hastalığın en erken belirtileri arasında koku duyusunda azalma, uyku sorunları, kabızlık ve sonrasında titreme ve hareketlerde yavaşlama yer almaktadır. Genellikle ortalama 60 yaş civarında başlayan Parkinson hastalığı, orta ve ileri yaş grubunda daha sık görülmektedir.

Parkinson Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığının belirtileri arasında titreme, hareketlerde yavaşlama, kasılmalar, yürürken kolları sallamama, mimik kaybı, yürüme zorlukları, duruş bozuklukları ve ses tonunda değişiklikler yer almaktadır. Bunun yanı sıra el yazısında küçülme, sıvı kaçırma, yutkunma zorluğu, ruh hali değişiklikleri, kabızlık, aşırı terleme ve kas spazmları gibi belirtiler de görülebilir.

Yenilikçi Parkinson Tedavi Yöntemleri

Parkinson hastalığının tedavisi genellikle ağızdan alınan ilaçlarla başlar. Ancak ilerleyen hastalık durumlarında ilaçların yetersiz kalması durumunda cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Bu nedenle kök hücre araştırmaları, gen tedavileri ve hücre nakli gibi yeni yöntemler de Parkinson tedavisinde araştırılmaktadır. Son yıllarda kullanılan beyin pili tedavisi, titreme ve diğer Parkinson belirtilerinde belirgin bir azalma sağlayabilir.

Parkinson Evreleri

Parkinson hastalığı beş evrede ilerleyen bir hastalıktır. Hastalığın evreleri arasında belirtiler giderek artar ve hastanın yaşam kalitesini etkileyebilir. İleri evrelerde hasta günlük aktivitelerini yapamayacak duruma gelebilir. Bu evrelerde beslenme de oldukça önemlidir. Sebze ve meyvelerle zenginleştirilmiş, kalsiyum ve D vitamini dengesi sağlanmış bir beslenme planı hastanın yaşam kalitesini olumlu etkileyebilir.

Related Posts

Kokusu yok, fark edilmiyor ama bağımlılık yapıyor! Aileler bu detayı atlıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, elektronik sigara kullanımının 13-15 yaş arasındaki gençlerde hızla yayıldığını ve ciddi akciğer hasarlarına yol açabileceğini söyledi. Aileleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Bir lokma fazlası sizi tehlikeye sokabilir!

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, Kurban Bayramı’nda et tüketiminin artmasıyla birlikte kalp hastalarının beslenme konusunda daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Özellikle tansiyon ve kolesterol riski taşıyan bireylerin bayram boyunca öğün düzenine ve porsiyon kontrolüne önem vermesi gerekiyor.

HIV tedavisinde devrim niteliğinde yöntem: ‘Hepimizi şaşkına çevirdi’

Avustralya’daki bilim insanları, HIV’in bağışıklık sistemi ve ilaçlardan gizlendiği beyaz kan hücrelerinde görünür hale getirilmesini sağlayan devrim niteliğinde bir yöntem geliştirdi. Melbourne’deki Peter Doherty Enfeksiyon ve Bağışıklık Enstitüsü’nde yürütülen çalışma, HIV tedavisinde umut vaat eden bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kalp Damar Hastalıkları O Yaştan Sonra Daha Riskli

Kalp damar hastalıkları 65 yaşından sonra daha riskli hale geliyor. Uzmanlar erken müdahalenin önemine vurgu yapıyor. 

Boynunuzdaki ince çizgiler o hastalığın habercisi

Cildinizde meydana gelen fakat açıklanamayan değişiklikler bazı hastalıkların habercisi olabilir. Özellikle uzun süre güneşte kalanlarda bu durum daha da ciddi boyutlara ulaşabiliyor.

Fibromiyalji ile Yaşam Nasıl Olmalı ? 

Uzmanlar, 12 Mayıs Fibromiyalji Farkındalık Günü’nde, görünmeyen ağrıların yaşam kalitesine olan etkisine dikkat çekiyor.