Recep Hantaş cinayetinin gerekçeli kararı: Hangi polisin silahı ile öldürüldüğü tespit edilemedi

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde bulunan Sümerpark’ta 14 Nisan 2019 tarihinde katı atık toplarken polis tarafından silahla vurularak öldürülen 20 yaşındaki Recep Hantaş cinayetinden yargılanan polis Kazım Bozkurt’a verilen beraatın gerekçeli kararı açıklandı. 21 Haziran’da görülen karar duruşmasında, “Olası kastla öldürmek” hatasından yargılanan polis Bozkurt’a verilen beraat kararıyla birlikte olay yerindeki polisler hakkında da kabahat duyurusunda bulunmayan Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, Hantaş’ın öldürülmesinde diğer şüphelilere işaret edilmedi.

DELİLLER SANIK LEHİNE DEĞERLENDİRİLDİ

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, kararda İsimli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Manzara İnceleme Şubesi Raporu’nda “5 Nolu polis olarak kodlanan Kazım Bozkurt’un maktulün sağ art tarafından nişan alır konumda olduğunu, lakin maktulün vurulduğu anı net gösteren imaj karesi olmaması nedeniyle, maktulün Bozkurt tarafından vurulup vurulmadığının tespit edilmediği” tespiti yer aldı. Ulusal Kriminal Büro’nun Bozkurt ile birebir anda ateş eden Ergin K.’nin atışlarından 2 saniye sonra Hantaş’ın yere düştüğü istikametindeki raporuna vurgu yapılan gerekçeli kararda, kelam konusu raporlar ile olay yeri keşif, otopsi, olay yeri inceleme raporları ile şahit ve sanık beyanlarını fail Bozkurt’un lehine kıymetlendirdi.

Olay yeri keşif raporuna dayandırılarak Hantaş’ın vefatına sebep olan merminin yerden seken bir merminin de olabileceği belirtilen gerekçeli kararda, Hantaş’a isabet eden merminin hangi şüpheliye ilişkin silahtan atıldığının tespitinin yapılmasının sıkıntı olduğu savunularak, bu istikamette savcının verdiği temel hakkındaki mütalaa hatırlatıldı.

KESİN VE İNANDIRICI KANIT YOK

Gerekçeli kararda, tüm kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde Hantaş’ın hangi polisin silahından çıkan mermiyle öldürüldüğünün bilinmediğini, olayda kullanılan silahın tespit edilemediğini, Hantaş’ın koşarken düşme ihtimali düşünüldüğünde, yerden seken mermi ile de öldürülmüş olabileceğini kıymetlendirdi. Kararda, duruşmada tartışılan ve vicdani kanaatle serbestçe takdir edilen kanıtlar, tüm belge kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde yargılama sonucunda sanık hakkındaki isnadın kuşku derecesinde kaldığı, mevcut kanıtların kesin kanaat oluşturacak nitelikte olmadığı, öbür kanıtlar ile desteklenmediği, sanığın savunmasının tersine üzerine isnat edilen kabahati işlediğine dair mahkumiyetine kâfi, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı bir kanıt bulunmadığı vicdani kanaatine varıldığı ve sanık hakkında beraat kararı kurulduğu tabir edildi.

Mahkeme, verilen beraat kararının münasebetini açıklarken, olay yerindeki öteki polisler hakkında neden hata duyurusunda bulunmadığına dair değerlendirmede bulunmadı. (HABER MERKEZİ)