Önce Icardi ile başlayalım… Eğer net pozisyonu kaçırıyorsa bilin ki ondan sonraki ilk pozisyonda golü atacak. Buna penaltı da dahil…
Adamda böyle bir özellik var. Kendi kendini motive ediyor. Ve kaçırdığı net pozisyondan sonra daha zorunu filelere gönderdi. Net söyleyeyim o golü benim diyen santrforlar atamaz.
Geçmişte Brezilyalı Ronaldo gol atarken vücudunun her yerini kullanabilirdi. Örneğin 2002 Dünya Kupası yarı finalinde bize attığı gol… Icardi de öyle.
Sadece gol değil Zaha’ya yaptığı asiste ne demeli… Sanki elinde mezura var. Ölçtü biçti öyle attı.
Kadronda böyle bir striker varsa ona göre oynarsın. Ama gol dakikasına kadar ona gelen pozisyon sadece bir… Olsun onun için fark etmiyor. Kendi pozisyonunu kendi yaratıyor.
Tabii bir de Beşiktaş defansını yazmak lazım. Icardi’nin önüne Amartey ve Colley ile çıkmak tam bir intihar… Bu adamları kim aldı, nasıl aldı bilmiyorum. Ama giden paralara vah vah. Gerçekten çok yazık.Icardi tamam, son vuruşları inanılmaz.
Ama patlayıcı deparlarda zayıf hatta ağır kalıyor. Ama sen Icardi ile koşuda önde başlayıp geçiliyorsan bir kez daha vah vah.
Bir de şu var. Kadro kalitene rağmen bu tip maçlarda hele rakip 10 kişi kalmışken 2. golü mutlaka bulmak lazım. Ancak Galatasaray dün vasatı aşamadı.
Tete, Zaha ve Kerem hiç yoktu. Ben Tete’yi anlayamıyorum. Eskimoları çöle getirsen bu kadar sürede uyum gösterir. Bu arkadaş hala uyurgezer gibi. Zaha’nın ise oynadığı sürede tek bir olumlu hareketi yoktu. Görüntüsü yorgun ve bitkindi. Bu adamların sıfır katkısı olunca da Galatasaray kısır döngü içine girdi.
Gol gecikince de Beşiktaş en iyi yaptığı işi yaparak 10 kişiyle oyuna ortak oldu.Kötü oyununa rağmen Galatasaray panik yapmadı. 2. gol penaltıdan geldi ama iddia ediyorum Galatasaray 2. golü mutlaka bulurdu.11 kişi oynarken bile kadro kalitesi olarak çok geride kalan Beşiktaş’ın 10 kişiyken bile bu maçı götürmesi çok zordu. Bu galibiyete rağmen Galatasaray’ın dünkü görüntüsü hiç de iyi değildi. Bildiğimiz dikine hızlı oyunundan eser yoktu. Hatta son dakikalarda Rosier zamanlamayı iyi yapsa maç berabere bile bitebilirdi.
Belki kafalarda Bayern maçı vardı. Ama Galatasaray’ın maç seçme şansı artık yok. Her maç çok önemli. O yüzden oyun istikrarı önemli.
Bence Okan hoca Tete konusunda çok ısrar etmemeli. Zaha ise hala 90 dakikalık oyuncu değil. Yeni transferlerde oyuna ağırlığını koyabilen tek oyuncu yok. Her şey Icardi’ye bağlı… Bu adamın da formsuz günleri olabilir. Yorgun olabilir. Herhangi bir sakatlıkta olabilir. Okan hocanın onsuz çözümleri defterinde bulundurması gerekiyor.
Akılda kalanlar;
Galatasaray taraftarının maç başında yaptığı 100. Yıl gösteri olağanüstüydü. Hepimizin tüyleri diken diken oldu.
Sacha Boey’in Rashica’ya ilk yarıda attığı çalım yıllarca jeneriklerde gösterilir.
Beşiktaş’ın golünde Rosier’in sağ kanattan yaptığı atak ve asisti müthişti…
Hakem; Kırmızı kart kesinlikle doğru. Penaltı ise tartışmaya kapalı.
Ama buna rağmen Halil Mutlu Meler çok güvendiğim bir hakem değil. VAR olmasa maçı iki büyük hatayla bitirecekti.