Yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 200 baz puanla piyasa beklentisi olan 150 baz puanın üzerinde artırıldı. Ekonomistler, sıkı duruşun sürdürülmesinin risk priminin düşmesi, fiyat istikrarı ve yabancı algısı açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan AslanoÄŸlu, konuya iliÅŸkin AA muhabirine yaptığı deÄŸerlendirmede, Merkez Bankası’nın TL’nin istikrarı ve enflasyonla mücadele konusunda doÄŸru bir adım attığını belirtti.
Bankanın TL’nin istikrarı ve enflasyonla mücadele konusunda kararlılığını devam ettirme sinyali verdiÄŸini söyleyen AslanoÄŸlu, “Bu süreç ekonomi ve ekonomi dışı diÄŸer reformlarla desteklenebilirse baÅŸarı ÅŸansı artar görüşündeyim.” ifadelerini kullandı.
– “Piyasa-Merkez Bankası beklenti farklılaÅŸması daha yakınlaÅŸma eÄŸilimine girdi”
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu da piyasa beklentisinin biraz üzerindeki bu faiz artışı ve tutanaklardaki söylemin piyasa beklentilerini karşılar nitelikte olduğunu söyledi.
24 Ekim’de ayrışan piyasa-Merkez Bankası beklenti farklılaÅŸmasının daha yakınlaÅŸma eÄŸilimine girdiÄŸinin altını çizen SaltoÄŸlu, “Bundan sonra faiz artış olasılığı önemli oranda azalmakla birlikte enflasyonun ve kurun seviyesi ve geleceÄŸi önemli. Burada önemli olan yavaÅŸlayacak ticari aktiviteyle zarar görecek dar gelirli kesimin banka kredisi ve benzeri dışında doÄŸrudan gelir desteÄŸiyle korunması. Ayrıca, kaybolan TCMB kredibilitesini tekrar tesis etmek için öngörülebilirliÄŸi korumak oldukça önemli.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
– “TCMB’nin itibar ve güven kazanma yolundaki bu adımı takdire ÅŸayan”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, geçen hafta 2021 Yılı Para ve Kur Politikası toplantısında TCMB BaÅŸkanı Naci AÄŸbal’ın, sıkılaÅŸtırmanın devam edeceÄŸi yönünde gerçekleÅŸtirdiÄŸi sözlü yönlendirmenin, fiili olarak uygulandığını söyledi.
TCMB’nin doÄŸru bir karar verdiÄŸini ve enflasyonu düşürmeye kararlı olduÄŸunun sinyalini piyasalara güçlü olarak hissettirdiÄŸini belirten Arzova, “TCMB’nin itibar ve güven kazanma yolundaki bu adımı takdire ÅŸayan.” dedi.
Arzova, şunları kaydetti:
“Para Politikası Kurulu metninde ‘Salgın döneminde saÄŸlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talep cari iÅŸlemler açığını artırmaktadır.’ ifadelerini kullanılmasından iç talebin mevcut durumundan memnun olunmadığını anlıyoruz. Bu da sıkılaÅŸtırma için önemli bir gerekçe. Merkez Bankası’nın sıkılaÅŸtırmaya yönelik bu tavrı devam ettikçe güven geri gelecek, Türkiye’nin risk primi düşecek ve kurda kalıcı ve istikrarlı bir düzey saÄŸlandığında ters dolarizasyon da gelecektir. Biraz sabır gerekli.”
– “Ortalama reel faiz yabancı yatırımcı giriÅŸi açısından gerekli olan ÅŸartları saÄŸladığımızı yansıtıyor”
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise politika faizinin 200 baz puan ile medyan beklentinin üzerinde bir artışla yüzde 17 seviyesine çıkarıldığını söyledi.
TCMB’nin politika faizini beklentilerin üst sınırında yükseltme kararının TL açısından çok olumlu bir geliÅŸme olduÄŸunu vurgulayan Bürümcekçi, “TCMB belirgin faiz artışına gitme gerekçesini beklentilerin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin yeniden tesisi olarak gösterdi.” dedi.
Bürümcekçi, faiz koridoru genişliğinin korunduğunu, parasal duruşun sıkılığının daha fazla artabileceğine yönelik sinyal verilmediğini dile getirdi.
Haftalık swap ihalelerinde uygulanacak faizin de politika faizine paralel yüzde 17’ye yükselmesinin beklenebileceÄŸini kaydeden Bürümcekçi, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Bu doÄŸrultuda, APİ ortalama fonlama maliyetinin önceki yüzde 15 seviyesinden yüzde 17’ye doÄŸru bir yükseliÅŸ göstermesi ve gecelik repo faizlerinin de bu seviye civarında oluÅŸması beklenebilir. Karar öncesi gerçekleÅŸen politika reel faizi yüzde 0,9 ve beklenen reel faizi yüzde 3,8 seviyesinde iken, karar sonrası söz konusu oranlar yüzde 2,6 ve yüzde 5,6 seviyesine yükselmiÅŸ bulunmakta. Dolayısıyla benzer geliÅŸmekte olan ülkeler için beklenen enflasyona göre hesaplanan ve son durumda yüzde 0,5 civarı olan ortalama reel faizin belirgin üzerine çıkmamız, yabancı yatırımcı giriÅŸi açısından gerekli olan ÅŸartları saÄŸladığımızı yansıtıyor. Nitekim, son haftalarda portföy ve swap giriÅŸlerinin süreklilik kazandığını izlemekteyiz.
Buna karşılık, hanehalkı dolarizasyonunu tersine çevirecek dengeyi henüz yakalamışa benzemiyorduk. Faiz artırımı sonrası bu eÄŸilimin tersine dönüp dönmeyeceÄŸi ilerleyen dönemde alınacak kararlar açısından en kritik faktörlerden biri olacak. Karar metninde faizlerde ileride atılacak adımlara iliÅŸkin net bir sinyal verilmez ve ‘gerekirse ilave sıkılaÅŸma yapılır’ türünde bir ifade kullanılmazken, mevcut sıkılığın enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına iÅŸaret eden güçlü göstergeler oluÅŸana kadar kararlılıkla sürdürüleceÄŸi mesajı, enflasyon gerçekleÅŸmeleri, enflasyon beklentileri, TL’nin seyri, dolarizasyonun durumu ve risk primine iliÅŸkin geliÅŸmelerin yeni kararlar için belirleyici olacağını düşündürmüştür.”
– “Para politikasındaki sıkı duruÅŸ güçlendirildi”
Deniz Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Orkun Gödek de para politikasındaki sıkı duruşun güçlendirildiğini belirtti.
Kamuoyu ile paylaşılan toplantı sonuç metninde yer alan detayların son dönem içerisinde Merkez Bankası tarafından yapılan iletiÅŸim ile paralellik gösterdiÄŸine dikkati çeken Gödek, “Son olarak BaÅŸkan AÄŸbal’ın 2021 Yılı Para ve Kur Politikası metni sunumunda dile getirdiÄŸi ters dolarizasyon, enflasyon beklentilerindeki bozulma ve sıkı para politikası duruÅŸu gibi kritik mesajların metin içerisinde yer almaya devam etmesini risklerin rasyonel bir ÅŸekilde anlatılması ve saÄŸlıklı iletiÅŸim açısından doÄŸru buluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gödek, gelecek dönem politika faizi seviyesi açısından kritik sürecin enflasyon görünümünün nasıl seyredeceğine paralel şekilleneceğini söyledi.
2021’in ilk yarısında TÜFE’nin zirve yapıp gerilemesi ve yüzde 15-16 aralığındaki beklentinin dışına çıkmamasının TCMB’nin yeni bir ayarlama yapması gerekliliÄŸini ortadan kaldıracağını kaydeden Gödek, şöyle konuÅŸtu:
“Merkez Bankası cephesinden gelen ‘pozitif sürpriz’ geliÅŸmelerini daha öngörülebilir para politikası duruÅŸu ve mevcut risklerin farkındalığı açısından saÄŸlıklı ve doÄŸru buluyoruz. Global piyasalarda yıl sonu tatil etkisi nedeniyle azalan iÅŸlem hacminin döviz piyasalarında arz saÄŸlanması noktasında geçici problem teÅŸkil edeceÄŸini deÄŸerlendirsek de TL çaprazlarda lehte pozitif eÄŸilimin ilerleyen süreçte devam edeceÄŸine inanıyoruz. Dolar/TL’de 7,20-7,50 aralığına hareketlenme isteÄŸi düşüncemizi korumakla birlikte esas belirleyici rolün lokallerin takınacağı tavırda olacağını da belirtmek gerekiyor.”
– “Güçlü bir sıkılaÅŸtırma adımı atıldı”
Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Åžengül ise TCMB’Nin güçlü bir faiz artışı yaptığını ve kur tarafında etkisinin de hemem görüldüğünü söyledi.
Merkez Bankası’nın, fiyat istikrarı ve finansal istikrara hizmet edecek bir karar aldığını vurgulayan Åžengül, “Aslında kasım ayındaki faiz artışından daha güçlü. O dönemde ortalama fonlama maliyeti yüzde 14,80 iken, politika faizi yüzde 15’e çıkarıldı. Bugün ise yüzde politika faizi 15’ten yüzde 17’ye çıkarıldı. Böyle bakılınca güçlü bir sıkılaÅŸtırma adımı atıldı.” ifadelerini kullandı.
Åžengül, piyasa beklentilerinin de önüne geçilen ve TCMB’nin kararlılığını gösteren bir faiz kararı olduÄŸunu dile getirdi.
Açıklama metninden kur kaynaklı enflasyon artışının geçici olacağı değerlendirilmesinin çıkartılmasının olumlu olduğuna dikkati çeken Şengül, enflasyon beklentilerini kırmak açısından önemli bir karar alndığını sözlerine ekledi.
– “Banka, fiyat istikrarına karşı kuvvetli bir sinyal verdi”
AA Finans Analisti ve stratejist Cüneyt Paksoy da Merkez Bankası’nın sıkı duruÅŸunun risk priminin düşmesi, fiyat istikrarı ve yabancı algısı açısından çok kıymetli olduÄŸunu söyledi.
Enflasyonda kalıcı düşüş olmadığı sürece Merkez Bankası’nın sahada olacağını tahmin eden Paksoy, “Bu her toplantıda ardışık olarak faiz artışı olacağı anlamına da gelmiyor. Bekle-gör dönemi de olacaktır. Banka, fiyat istikrarına karşı kuvvetli bir sinyal verdi. Finansal istikrarı saÄŸlayamadığını her durumda fiyat istikrarı ve kur üzerinden sürdürülebilir bir yatırım ve üretim ortamını saÄŸlayamıyorsunuz. Bunu saÄŸladığınız andan itibaren üretim motive ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bu süreci destekleyecektir.” ifadelerini kullandı.