Felçte altın saatleri kaçırmayın

Felç Hakkında Merak Edilenler

Halk arasında “felç” olarak bilinen inme, Dünya’da en fazla fonksiyon kaybına neden olan ve ölüm nedeni olarak ikinci sırada yer alan ciddi bir sağlık sorunudur. Felcin, hem önlenebilir hem de erken ve doğru müdahaleyle tedavi edilebilir olduğuna dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ’10 Mayıs Dünya İnme Farkındalık Günü’ nedeniyle bu konuda hayati bilgiler paylaştı.

Nasıl Anlaşılır?

Felcin en belirgin işaretleri şöyle sıralanabilir: Vücudun tek tarafında yüz, kol ve/veya bacakta olan hissizlik ve/veya kuvvet kaybı; bilinç bulanıklığı/ani bilinç kaybı; konuşma ve/veya anlamada güçlük; baş dönmesi, denge kaybı ve yürüme güçlüğü. En sık rastlanan belirti vücudun yarısında güçsüzlük ve uyuşma; kolunu bacağını kaldıramama, hissizlik şikayetleridir.

Bu Hataları Yapmayın

Hızlı ve başarılı tedavi için hastayı zaman kaybetmeden inme konusunda deneyimli bir merkeze ulaştırmak çok önemlidir. Felç geçiren kişinin yüzüne kolonya dökerek kendine getirmeye çalışmak ona zaman kaybettirir.

Tedavisi Mümkün Mü?

İnme son yıllarda tıptaki hızlı gelişmeler sayesinde artık kolaylıkla tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Tedavinin başarılı olması için de erken davranmak hayati önem taşır.

Nasıl Önlenebilir?

Felcin önlenmesinde yaşam tarzı değişiklikleri olarak beslenmede doymuş yağ asitleri içeren yiyeceklerden kaçınmak, lifli besinler yemeye özen göstermek, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek, tuzu kısıtlamak önem taşır. Özellikle Akdeniz diyetinin inmeden koruyucu (zeytin yağı ve sebze içerikli diyet) olduğu ortaya konulmuştur.

Düzenli Egzersiz Şart

Fiziksel aktivitenin artırılması inme riskinde düşüş ile ilişkili bulunmuştur. Günde en az 30 dakikalık yürüyüşlerin yapılması, kalori kaybı içeren egzersizlerin düzenli uygulanması felci önlüyor.

Kontrolsüz hipertansiyon, şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması, tansiyonun 140/90 mmHg altında tutulması, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılması, kilo fazlalığının diyetlerle uygun sınırlara çekilmesi inmenin önlenmesinde temel prensipler arasında yer almaktadır.

Related Posts

Diş Sıkma Gençlerde Daha Sık Görülüyor

Diş sıkma rahatsızlığı nedir, diş sıkma rahatsızlığının bir tedavisi var mı ? Uzmanlar, diş sıkma ve diş kapanış sorunları hakkında bilgi verdi.

Hareketsizlik vücuda nasıl hasar veriyor? Alzheimer ve demans kapıda

Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, hareketsizliğin vücudumuzda yol açtığı hasarları anlattı.

Uzmanı uyardı: ‘Kanser tedavisinde bitkisel kürlere dikkat’

Bilimsel dayanağı olmayan ürünlerin hastalara zarar verebileceğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Akosman, “Bazı bitkisel kürler karaciğer enzimlerini etkileyerek ilaçların metabolizmasını değiştirebilir, hatta bazı vakalarda hayati riskler oluşturabilmektedir. Bugüne kadar bitkisel kürlerin kanseri tedavi ettiğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Bitkisel ürünler yanlış zamanda ve dozda kullanıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle onkoloji hekimiyle iş birliği içinde olunması hayati önem taşır” dedi.

Bahar aylarında KKKA tehlikesi: Uzmanlardan kene yarısı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran kenelerin mayıs ve ağustos arasında daha aktif olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

Yumurtalık Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yumurtalık kanseri nedir, yumurtalık kanseri belirtileri nelerdir? Prof.Dr. Mete Güngör, yaş ilerledikçe yumurtalık kanseri görülme riskinin arttığını söyledi. 

Alerjik rinit baharla birlikte artıyor: Sinüzite dikkat!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir