26 Nisan 1986 tarihinde, gece yarısı Ukrayna’nın Çernobil Nükleer Santrali’nde meydana gelen iki şiddetli patlama, gökyüzünü aydınlattı. Santralde bir test gerçekleştirilecekti ve bu test için güvenlik sistemleri devre dışı bırakıldı.

Planlanmayan bir enerji dalgasıyla karşılaşılması sonucunda acil durum sistemleri devreye giremedi ve 20. yüzyılın en büyük nükleer felaketi yaşandı. Patlama sonrasında reaktörde sıcaklık 2 bin dereceyi aşarak çevreyi etkileyen şiddetli bir yangın başladı ve dokuz gün boyunca devam etti.

Radyoaktif parçacıklar, sadece iki gün içinde İskandinavya’ya ulaştı ve sağanak yağmurlar ile rüzgarlar aracılığıyla geniş bir alanı etkiledi. Başlangıçta olay gizlenmeye çalışılsa da, patlamanın boyutu kısa sürede dünya çapında yankı uyandırdı. Yıllar içinde kanser vakalarındaki artış ve çevresel zararlar felaketin yıkıcı etkisini gözler önüne serdi.

Çernobil’de dördüncü reaktörün çevresi çelik bir kafesle kapatılmış olsa da bölgedeki radyoaktif kirlilik devam etmektedir. Tarihe “unutulmaması gereken bir ders” olarak geçen Çernobil faciası, insanlığa büyük bir uyarı niteliği taşımaktadır.