Çevre ve Kültür Derneği, Patara Antik Kenti’nde bulunan nekropol ve deniz kaplumbağası yuvalama alanlarının yer aldığı ve üzerinde 800’den fazla kaçak villa ve yazlık bulunan bölgede yapılaşmanın yasallaştırılacağı ve yeni yapıların ortaya çıkacağına dair 1/25 binlik imar planının iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Derneğin Başkanı Ahmet Murat Aksoy, Likya Uygarlığı’nın başkenti olan Patara’nın, sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal değerlerinden dolayı arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tanımlandığını ve 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini ifade etti.
Aksoy, Patara’nın ayrıca nesli tükenme tehlikesi altında olan caretta caretta deniz kaplumbağalarının Akdeniz’deki en önemli yuvalama ve yumurtlama bölgelerinden biri olduğunu vurguladı.
Türkiye, koruma sözleşmelerinin tarafı
Bu alandaki biyoçeşitliliğin korunması için Türkiye’nin, BM Çevre Programı kapsamında, Akdeniz Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe ilişkin Barselona Sözleşmesi’ne imza atan 21 Akdeniz ülkesi arasında olduğunu aktaran Aksoy, deniz kaplumbağalarının korunması için Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması (BERN) sözleşmesine de tarafı olduğunu kaydetti.
Antik kent, inşaat alanına dönüştü
Aksoy, kazı çalışmaları sırasında nekropol alanı olduğu anlaşılan araziler korunması gerektiğini ancak 2008 yılında düşük yoğunluklu yapı izni verilmesi ile Patara’nın ikinci konut/villaların inşaat alanına dönüştüğünü söyledi. Aksoy, “2023’e geldiğimizde 800’ün üzerinde ikinci konut inşaatı ile antik kent alanının içinde tarihin üzeri betonla örtülmüştü.” dedi.
Planın iptali için dava açıldı
Patara 1/25 binlik Özel Çevre Koruma Bölgesi Planı’nın Kaş’ta 18 Mart 2022 ve 25 Ocak 2023 tarihlerinde askıya çıkartıldığını, itirazlar sonucu indirildiğini belirten Aksoy,
En son 12 Mayıs 2023 tarihinde ‘OLUR’ ile onaylanan 5 Haziran 2023 tarihinde askıya çıkarılan plan, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın da desteği ile Kaş Çevre ve Kültür Derneği, TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tarafından dava edilmişti
diye konuştu.
“Villaları yasallaştıracak plandan vazgeçilmeli”
Aksoy, planda ikinci konut alanına dönüştürülecek Patara Antik Kenti’nin Gelemiş Mahallesi 3’üncü derecede arkeolojik sit alanındaki ‘nekropol’ alanlarının, 1’inci ve 2’nci derecede arkeokolojik sit alanı ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Bu alanla ilgili Koruma Kurulu üyeleri Prof. Dr. Orhan Kuntay ve Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu’nun ‘muhalefet şerhi’ bulunduğuna da dikkati çeken Aksoy,
Bu şerhte, Patara’nın bu bölgesinin de hassas bir sit olduğu ve korumanın önem taşıdığı, birinci veya ikinci derece Arkeolojik Doğal Sit ilan edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kaçak yapılaşmalar tasfiye edilmeli, 7 yıl süren bir çalışmanın sonucu ortaya çıkarılan Gelemiş Koruma Amaçlı İmar Planı uygulanmalıdır. Üç farklı koruma statüsü olan bu özel ekosistem üzerinde yükselen villaları yasallaştıracak ve bir o kadarının inşa edilmesine sebep olacak bu planlama yanlışından kesinlikle vazgeçilmelidir.
dedi.
“Kamu yararı ve vicdanına aykırı”
Aksoy, yıllarca dava konusu olan, mevzuata aykırı ve yıkım kararı bulunan kooperatif villalarının, hakkaniyet ilkesine aykırı olarak ödüllendirildiğini, ‘Ticaret-Turizm- Konut Karma Kullanım Alanı (TTKKKA)’ olarak planlanmasının bilimsel ve çağdaş planlama anlayışına, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararı ve vicdanına aykırı olduğunu kaydetti.
Patara, DÜnya Mirası Listesi’ne aday
Daha fazla yapılaşmaya yönelik çevresel sorunları artıracak şekilde planlanan alanların ‘ekolojik etkilenme bölgesi’ olduğuna da vurgu yapan Aksoy,
Bu alanların ikinci konut/villa yapımına dönük planlanması, biyolojik, ekolojik, tarihi ve tarımsal değerlerin üzerinde baskı yaratacak, eşsiz ekosistemin geri dönüşü olamayacak şekilde beton altına alınıp, tahrip edilmesine neden olacaktır. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin Patara’nın Dünya Mirası Listesi’ne alınması yönündeki çabalarına zıtlık teşkil etmektedir.
diye konuştu.
“Koruma amaçlı planlama yapılmasını istiyoruz”
Patara ÖÇKB için hazırlanmış ve kapsamlı bir bilimsel çalışma olan ‘Yönetim Planı’ önerilerinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğine de işaret eden Aksoy, şu çağrıda bulundu:
30 yıl önce yapılmış Yönetim Planı’nın hızla güncellenmesi, Çevresel Etki Raporu’nun (ÇED) hazırlanması ve Patara’nın taşıma kapasitesinin hesaplanması gerekir. İkinci konut/villa üretmeyi hedefleyen mevcut planın iptal edilerek Patara’nın ‘Özel Çevre’ ve SİT ilan edilme sebepleri olan ekolojik, biyolojik, doğal, tarihsel, arkeolojik, kültürel ve tarımsal değerlerini ve nesli tükenme tehlikesi altında olan caretta carettaları güvence altına alan, koruma amaçlı planlama yapılmasını önemle arz ediyoruz.
Bilirkişi heyeti araştıracak
Diğer yandan planın iptaline yönelik açılan dava kapsamında mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetinin bugün (15 Mart) bölgede yapacağı keşif ertelendi. Patara 1/25 binlik ÖÇKB Nazım İmar Panı keşfinin 16 Nisan’a ertelendiğini dile getiren Aksoy, Limanağzı bölgesini yapılaşmaya açan plan için olumlu raporlama yazan heyetin aynı heyet olduğunu da açıkladı.
Aksoy, şunları söyledi:
2015 yılından günümüze Limanağzı bölgesi önce Turizm Alanı, daha sonra Ekoturizm Alanı olarak üç kez imara açılmak istenmiş, ODTÜ, Dokuz Eylül ve Akdeniz üniversitelerinden atanan bilirkişilerce hazırlanmış üç rapora istinaden bu planlar iptal edilmişti. Atanan dördüncü heyetin ilk üç heyetten farklı görüş bildirmesine anlam veremediğimizi ve bu durumun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)